HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, 12 Eylül darbesinin 43. yıl dönümüne ilişkin değerlendirmede bulundu.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, darbelerle mücadelenin tamamlanabilmesi için o dönemlerde aktif rol alan tüm kurum ve kişilerin hesap vermesi gerektiğini belirterek, “Aksi takdirde darbeler daha uzun süre konuşulmaya devam edecek” 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar.” Bu kelimeyi kullandı.
Arslan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 43. yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Demokrasilerde darbelere ve antidemokratik müdahalelere yer olmadığını vurgulayan Arslan, “100’üncü yılını büyük bir gururla kutladığımız Cumhuriyetimiz tarihinde demokrasimiz ne yazık ki darbelerle sekteye uğramış ve çok sayıda darbeyle karşı karşıya kalmıştır. denemeler.” değerlendirmesini yaptı.
Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu olarak hain darbe girişimlerine ve siyasi partilerin kapatılmasına karşı çıkarak demokrasi ve özgürlüklerden yana tavır almanın haklı gururunu yaşadıklarını belirterek, HAK-İŞ’in tüm teşkilatının bu kararlılığa sıkı sıkıya bağlı olduğunu ifade etti. Demokrasiye, 15 Temmuz darbe girişimine karşı, darbe girişiminin ilk dakikalarından itibaren sokaklara döküldüğünü, bu uğurda şehitler ve gaziler verdiğini kaydetti.
“İşçi örgütlenmesi, ekonomik ve sosyal kazanımlar engellendi”
Darbelerin ve ekonomik krizlerin en büyük mağdurlarının işçiler ve çalışanlar olduğuna dikkat çeken Arslan, darbeyle çalışanların örgütlenmesinin, ekonomik ve sosyal kazanımlarının engellendiğini belirtti.
Arslan, Cumhuriyetin 100’üncü yılında darbelerin tüm boyutlarıyla dikkate alınmasını talep ederek, “Darbelerle mücadelenin tamamlanabilmesi için o dönemlerde aktif rol alan tüm kurum ve kişilerin hesap vermesi gerekir. Aksi takdirde darbelerin hesabı sorulmalıdır. 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar olan darbeler daha uzun süre konuşulmaya devam edecek.” olacaktır.” dedi.
Türkiye’nin 2. yüzyılda demokrasinin güçlendiğine dikkat çeken Arslan, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin ikinci yüzyılının, demokrasimizin daha da güçlendiği, demokratik hak ve özgürlüklerin daha da geliştirilip güçlendirildiği, yeni, bütüncül bir sivil Anayasa ile taçlandırılmasını umuyoruz. HAK-İŞ, 1982 Anayasası’na her zaman itiraz etmiştir. 1982 Zaman içinde yapılan bazı değişikliklere rağmen anayasası 12 Eylül darbesinin ruhunu sarsamamıştır. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak insanı ve emeği merkeze alan yeni ve eksiksiz bir anayasa düşünüyoruz. Sivil, demokratik, katılımcı, çoğulcu ve özgürlükçülüğü Türkiye’nin temel ihtiyacı olarak görüyoruz.”