Uzmanlar, Putin tarafından önerilen ‘BRICS Yatırım Platformu’ girişimini değerlendirdi
Sadat Yönetim Bilimleri Akademisi ekonomisti Prof. Nour Nada, yatırım platformunun BRICS grubunun gerçek politikasını ve ekonomik ve sosyal kalkınma planlarını desteklemedeki en önemli bileşenlerini ortaya koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
Platformun oluşturulması, uluslararası ticaret yollarına yakınlığı nedeniyle Mısır ve Cezayir gibi birçok BRICS ülkesinde yeni yatırım ve sanayi bölgelerinin ortaya çıkmasını, teknoloji transferini ve üretimin artmasını içeriyor.
Bu platform, Kazan Zirvesi’nin sonuçlarında da açıkça ortaya konulan BRICS yapısının geliştirilmesi ve inşasının ana temelini temsil ediyor.
Fransız ekonomist Jacques Sapir de Kazan’daki BRICS Zirvesi’nin dünyanın değiştiğini ve Batılı ülkelerin ‘artık kendi yasalarını dayatamayacaklarını’ kanıtladığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
İranlı siyaset bilimci ve uluslararası ilişkiler uzmanı Emad Abşenas ise, BRICS’in dünyanın Amerika ve NATO’nun kanunsuzluğuna direnebilmesi ve artık dolar ve yaptırımlar gibi araçlarını baskı yapmak için kullanamayacakları kurumlar oluşturarak birlikte çalışma fırsatı yarattığına dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Maalesef İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın Soğuk Savaş aşamasına girdiğini ve pek çok zayıf ülkenin ABD’nin etkisi altına girmek zorunda kaldığını görüyoruz. Ardından ABD, Putin’in basın toplantısında söylediği gibi, giderek daha fazlasını elde etmek için konumunu ve para birimini kötüye kullanmaya başladı ve dünyada neler olup bittiğini umursamadı.
Ukrayna’daki çatışma NATO’nun Rusya’nın eninde sonunda ittifakın saldırgan politikalarına yanıt vermek zorunda kalacağını bilmesi nedeniyle patlak verdi ve sonraki aşamada Rusya’ya saldırmayı hesaplıyordu. Bugün BRICS, dünyanın birçok ülkesi için ABD ve NATO’nun kanun tanımzalığına direnme fırsatı yarattı ve eğer böyle olmasaydı, 60’tan fazla ülke bu noktada BRICS’in bir parçası olma arzusunu dile getirmezdi.
Bugün BRICS üyesi ülkelerin, dünyanın Amerika ve NATO’nun kanunsuzluğuna direnebilmesi ve artık dolar ve yaptırımlar gibi araçlarını başkalarına baskı yapmak için kullanamayacakları kurumlar yaratarak birlikte çalışma fırsatı yarattığını görüyoruz.